Bitik Adam
ISBN: 978-975-363-993-7
Tekrar Baskı: 14. Baskı / 09.2024
YKY'de İlk Baskı Tarihi: 12.2000
YKY İnternet Satış Fiyatı
Siparişiniz en geç 2 iş günü içerisinde kargoya teslim edilir.
Orijinal Adı | : Der Untergeher |
Sayfa Sayısı | : 112 |
Boyut | : 13.5 x 21 cm |
Tekrar Baskı | : 14. Baskı / 09.2024 |
Thomas Bernhard’ın son dönem eserlerinden, büyük ilgi gören romanı BİTİK ADAM Salzburg’da Horowitz ustalık sınıfı kursunda tanışan üç piyano öğrencisinin kurmaca hikâyesine odaklanır. Söz konusu tanışmanın 28 yıl sonrasında, “yüzyılın en önemli piyano virtüözü” Glenn Gould üzerine bir eser yazmakta olan anlatıcı, yaşadığı Madrid’de, arkadaşı Wertheimer’in ölüm haberini veren bir telgraf alır. Glenn Gould’un müzikal dehasının büyüklüğü karşısında, anlatıcı çağının “dünya görüşü sanatçısı”na dönüşürken Wertheimer geri dönüşsüz bir varoluş bunalımına sürüklenerek intihar etmiştir. Anlatıcı “Glenn Üzerine Deneme” adlı çalışmasını düşünmeyi sürdürdükçe Glenn Gould’un kendisine taktığı adla “bitik adam” Wertheimer hakkındaki düşünceleri aydınlığa kavuşur.
“Bitik Adam”: J. S. Bach’ın “Goldberg Varyasyonları” eşliğinde, kesintisiz bir iç monolog; takıntılı, birinci sınıf bir kara komedi örneği.
Bernhard’ın düzyazısı hipnotize edici, durdurulamaz, düşüncenin kendisi kadar hızlı. Bütün büyük yazarlar gibi her an her şeyi söyleyebileceği düşüncesi uyandırıyor. – “The Washington Post Book World”
"Şu Glenn hayranlarının hiçbirinin, Glenn Gould'un o hep güldüğü gibi böylesine gülebileceğine inanması olanaklı değildir diye düşündüm. Bizim Glenn Gould'umuz kimseninkine benzemeyen öylesine rahat bir kahkaha atma yeteneğine sahipti ki diye düşündüm ve bu yüzden de en çok ciddiye alınması gereken insandı. Gülmeyi bilmeyen insan ciddiye alınamaz diye düşündüm ve Glenn gibi gülemeyen biri, Glenn gibi ciddiye alınamaz. Sabah saat üçe doğru imparatorun ayağının dibine bitkin durumda oturdu, Goldberg Varyasyonları'yla o diye düşündüm. Hep o aynı görüntü: İmparatorun baldırına sarılmış, yere gözlerini dikmiş Glenn. Sabahleyin yeni doğmuş gibiydi, böyle derdi. Her gün yeni bir kafam oluyor derdi, oysa dünya için hep eskisi derdi. "