YKY - Yapı Kredi Yayınları
Sepet Ürün bulunmaktadır.
Sanata Bakışlar

Sanata Bakışlar

ISSN: 977-1300-274-0162

Sayı : 162 Dönem : Ocak - Şubat 2018

400.00 TL ve üzeri alışverişlerinizde kargo ücretsiz.

YKY İnternet Satış Fiyatı
13.37 TL    Etiket Fiyatı : 17.82 TL
TÜKENDİ

Siparişiniz en geç 2 iş günü içerisinde kargoya teslim edilir.

HakkındaİçindekilerAbonelik

Füreya; Nasan Tur; Turan Erol; Yalçın Ayaslı ile söyleşi;
Serkan Özkaya; 15. İstanbul Bienali ve sanatın daha birçok konusu Ocak-Şubat 2018 sayısında.

Füreya gerçeği: Eller bildikleri dilin izini bırakır!
Sanatçı Füreya Koral’ın ikiyüze yakın eserinin bir araya getirildiği ve İstanbul Akaretler Sıraevler’de izlenen retrospektif sergi “füreya”yı sanat tarihçi Nazlı Pektaş kaleme aldı.

Özgürleştirici bir Zeid biyografisi
Sanatçı Fahrelnissa Zeid üzerine Adila Laïdi-Hanieh tarafından yazılmış “Fahrelnissa Zeid – Painter of Inner Worlds” başlıklı kitabı sanat tarihçi/küratör Necmi Sönmez değerlendirdi.

Duchamp’ın g(s)özleri
Sosyolog/küratör Ali Akay, Serkan Özkaya’nın Marcel Duchamp’la ilgili olan ve hem New York’ta Postmasters Gallery’de hem İstanbul’da Galerist’te sergilenen “Bekleyeceğiz/We will wait” başlıklı çalışması hakkında yazdı.

Uğultular ve gizli görüntüler
Cansu Nur Şimşek, İranlı sanatçı Sahand Hesamiyan’ın Blok Art space ve Büyük Valide Han’da yer alan “Majaz” projesini kaleme aldı.

Ters köşe hikâyeler
Cansu N. Şimşek sanatçı Huo Rf’nin Karaköy’de Pi Artworks’te açılan solo sergisi “Tersten Hikâyeler”i de değerlendirdi.

Turan Erol
Mehmet Ergüven, Türk resminin önde gelen isimlerinden Prof. Turan Erol’un sanatını eserlerinden örneklerle yorumladı.

Yeşim Demir: “Tasarımcı bilgiyi organize eder, özgün bir cevap arayışında olur.”
Meslekteki 25. yıldönümü vesilesiyle grafik ve sergi tasarımcısı Yeşim Demir ile Necmi Sönmez bir söyleşi yaptı.

Bir mühendisin kültürel yolculuğu Yalçın Ayaslı ile söyleşi
Bilim insanları Yalçın ve eşi Serpil Ayaslı’nın Türk kültür ve sanatına hizmet veren vakıf ve kurumları hakkında Şanel Şan bir metin kaleme aldı, yazıyı Yalçın Bey’le yapılmış söyleşi takip etti.

Asya’nın hafızasında Kore ve Türkiye
Prof. Dr. Refa Emrali Ankara’da Galeri Çankaya’da Kore ve Türkiye’den sanatçıların katılımıyla açılan “Barış için Sanat” sergisini Doğu’nun ve Batı’nın kültürel ve zihinsel yaklaşımları üzerinden bir denemeyle ele aldı.

Deforme kelimeler ve şeyler
Nasan Tur’un Dirimart Dolapdere’de yer alan “Gözümdeki Kıymık” sergisini Kültigin Kağan Akbulut kaleme aldı.

15. İstanbul Bienali
2017 yılında sanatçı ikili Elmgreen&Dragset küratörlüğü’nde “İyi bir Komşu” temasıyla düzenlenen 15. İstanbul Bienali hakkında Süreyyya Evren “Afrikalılar kısmetlerini neden sattı?” ve Nazlı Pektaş “İyi bir komşu hakkında düşünmek bienal olduğunda” başlıklı yazılarıyla düşündürmeye devam ettiler.

fragMENtaTION dizisi no 33: Merve Şendil’in “Kareye Saygı” projesi
“Sanat Dünyamız”ın Necmi Sönmez küratörlüğünde süregelen fragMENtaTION dizisinin bu sayıdaki konuğu Merve Şendil oldu. Sönmez’in yazısında dediği gibi:“Çalışmalarını İstanbul’daki atölyesinde sürdüren Merve Şendil, resimden heykele, yerleştirmeden müziğe kadar birçok tekniği eşzamanlı olarak kullanarak farklı içerikleri görselleştirir. Merve içsel neden-sonuç ilişkilerine dayanarak geliştirdiği işlerinde imgesel kişilikler üreterek farklı yüksekliklere çıkmayı hedefler. Bu imgesel kişilikler bazen rüzgâr tanrısı, bazen ekvator kelebekleri bazen de ürkek cinler olabilir. Herkesin gibi bu imgesel kişiliklerin de kendi mahremiyetleri var. Merve bu kişiliklerin yardımıyla üçüncü boyuta erişip soyut, tamamen rüyalara dayanan bilinmedik kavramlara açılır. Şendil Kareye Saygı-Homage to the Square projesinde de fotoğraflarıyla resimlerini bir araya getirirken, en ince noktasına dek kurgulanmış form birlikteliklerini izleyicilere alabildiğince doğal bir akış içinde, hatta sessizce, sunuyor.”

Sanat Dünyamız’a buradan abone olabilirsiniz.

EDİTÖRDEN

Sanata Bakışlar - Mine Haydaroğlu

BU SAYIDAKİ YAZILARI OKUYUNCA AKLA GELEBİLECEK KELİMELER NEDİR DEDİM. HİÇBİRİNE ÖNCELİK VERMEDEN ŞÖYLE OLDU:

FÜREYA KORAL: ESERLERİ “İŞ” DİYE TANIMLANAMAZ, ÇÜNKÜ “İŞ” DİYE YAPMIYOR.
TURAN EROL: AĞAÇLAR, YOLLAR... BU COĞRAFYADAN MANZARALAR BUNLAR.
SERKAN ÖZKAYA: DUCHAMP ETKİLEMEYE DEVAM EDİYOR.
SAHAND HESAMİYAN: IŞIK VE GEOMETRİNİN CAZİBESİ.
HUO RF: PARÇA-BÜTÜN İLİŞKİSİNE İNSANİ BAKIŞLAR.
YEŞİM DEMİR: GRAFİK VE SERGİ TASARIMI SANATA DOST BİR MESLEK.
NASAN TUR: HER PARLAYAN ALTIN DEĞİLDİR.
YALÇIN AYASLI: KÜLTÜR MİRASINA SAHİP ÇIKMANIN ÖNEMİ.
15. İSTANBUL BİENALİ: HER YERDE KONUŞULUYOR.
“BARIŞ İÇİN SANAT” SERGİSİ: KORE İLE TÜRKİYE İLİŞKİSİNİN BİR BOYUTU.
FAHRELNİSSA ZEİD: YILLAR GEÇTİKÇE ETKİSİ ARTTI.
MERVE ŞENDİL: KARE, SADECE BİR KARE DEĞİLDİR.
HERKESE İYİ YILLAR.

DÜZELTME:
SANAT DÜNYAMIZ’IN BİR ÖNCEKİ SAYISINDA (NO. 161, s. 10-14) YAZAR AYDIN AFACAN’IN SANATÇI VE PROF. HAYRİ ESMER ÜZERİNE “BİR ANITIN ÖNÜNDE MEDUSA’YA BAKMAK” BAŞLIKLI YAZISINDAKİ DİPNOTLAR TEKNİK BİR HATADAN DOLAYI BASILAMADI. YAZARDAN VE OKURLARDAN ÖZÜR DİLEYEREK DİPNOTLARI SUNUYORUM:

1   Wilhelm Worringer, Soyutlama ve Özdeşleyim. Çev. İsmail Tunalı, İstanbul: Remzi Kitabevi Yayınları, 1985; s. 50.
2   Wassily Kandinsky, Sanatta Ruhsallık Üzerine. Çev. Gülin Ekinci, İstanbul: Altıkırkbeş Yayınları, 2001; s. 119-130.
3   Giorgio Agamben, Kutsal İnsan III: Tanık ve Arşiv-Auschwitz’den Artakalanlar. Çev. Ali İhsan Başgül, Ankara: Dipnot Yayınları-84 (Tarihsiz); s. 35-36.
4   Agamben, agy. s. 37.
5   Theodor Adorno, “Cultural Criticism and Society”, Prisms, Çev. Samuel ve Shierry Weber, Cambridge, MA: MIT Press, 1983; s. 34.

Füreya Gerçeği: Eller bildikleri dilin izini bırakır! - Nazlı Pektaş
Özgürleştirici Bir Zeid Biyografisi - Necmi Sönmez

Duchamp’ın G(S)özleri - Ali Akay

SOSYOLOG/KÜRATÖR ALİ AKAY, SERKAN ÖZKAYA’NIN MARCEL DUCHAMP’LA İLGİLİ OLAN VE HEM NEW YORK’TA POSTMASTERS GALLERY’DE HEM İSTANBUL’DA GALERİST’TE SERGİLENEN, ÇOK KATMANLI ÇALIŞMASINI DEĞERLENDİRDİ. “BEKLEYECEĞİZ” (WE WILL WAIT) BAŞLIKLI SERGİ GALERİST’TE 3 KASIM - 2 ARALIK 2017 TARİHLERİ ARASINDA İZLENDİ.

Serkan Özkaya, Marcel Duchamp ile ilgili eserini uzun bir çalışma süresi sonucunda gerçekleştirdi, hem de iki şehirde birden: New York ve İstanbul. New York’taki Postmasters Gallery’deki sergisinde, sergiye ek olarak Public dergisinin 56. sayısının editörlüğünü Robert Fitterman ile birlikte yaptı ve bir Duchamp alfabesi yayımladılar: “A’dan Z’ye Bekleyen”.  Duchamp’ın Verili (Etant donnés; İngilizcesi “Given” olarak tercüme edilmiş vaziyette, ancak çok yerde Fransızcası kullanılmaya devam ediyor) adlı eserinin Fransızca orijinal adının Amerikan telaffuzunu seslendiren Fitterman’ın Serkan Özkaya’ya anımsattığı şey şu oldu: Etant donnés: Attendant A’dan Z’ye. Serkan Özkaya başka bir kitaba gönderme yapmakta: Godot’yu Beklerken (Beckett): Etant donnés Amerikanca telaffuzuyla birlikte, “etant donnés”, “attendant A” (eatandan) olarak okunduğunda, söz konusu işlem akla geliyor. Serkan Özkaya, Duchamp’ın sözcük oyunlarından yola çıkarak ve eserlerine koyduğu isimlerden esinlenerek bu denemeyi gerçekleştirmiş vaziyette. O zaman attendant/bekleyen Serkan Özkaya’nın oynadığı oyunun bir parçası olarak durmakta; çünkü sanatçı eserin görülebilmesi için zaman gerektiğini bize fiziki olarak hissettirmektedir: Esere bakıp beklemek. Esere bakınca hemen görmek isteyen izleyicilerin bakış hatalarını fiziki olarak bize hatırlatmakta ve göstermektedir. Bu sergide, zamana yayılmak zorunda kalan imgedeki gözleri veya “hayalet gözleri” görebilmek için karanlıkta gözün alışmasını beklemek zorundayız; yoksa hayalet gözleri görmek mümkün olmayacaktır: Sanatın bir sabır işi olduğunun altı çizilmektedir. Hayalet gözler bize sözlerle verilidir (given). O halde gözleri görebilmek için Godot’yu bekler gibi beklemek zorundayız.

Devamı bu sayıda...

Uğultular ve Gizli Görüntüler - Cansu Nur Şimşek

CANSU NUR ŞİMŞEK, İRANLI SANATÇI SAHAND HESAMİYAN’IN 13 EYLÜL-15 ARALIK 2017 TARİHLERİ ARASINDA İSTANBUL’DAKİ İLK SERGİSİ “MAJAZ”I KALEME ALDI. SERGİ BLOK ART SPACE’İN BÜYÜK VALİDE HAN’DA BULUNAN 53 NUMARALI PROJE ALANINDA VE ÇUKURCUMA’DAKİ MEKÂNINDA YER ALDI.

Mekân kullanımı sanatsal üretim metotları ile deşildikçe ortaya yeni birliktelikler ve deneyimler ortaya çıkar. Mekân kavramı algısal süreçte oluştuğu andan itibaren içinde veya çevresinde bulunan canlılar ile etkileşime geçer. Aksiyon ve reaksiyon tabirleri ile incelersek mekân ‘diğer’inin varlığına cevaben oluşur.

İstanbul’da bulunan tarihi, kamusal, özel ve sit alanları sanatçıların müdahaleleriyle tekrar hatırlanabilir ve sürdürülebilir hale geliyor. İstanbul tarihi yapıları kapsamında önemli bir yer tutan Büyük Valide Han ise, mekân algısını sorgulayacak, hafızasını tazeleyecek, şehir insanına kendisini hatırlatacak etkinliklere ev sahipliği yapılması konusunda BLOK art space tarafından desteklenmekte. Bu destek sanatçıların katılımı ile daha da çoğalıyor ve kayda değer girişimlere dönüşebiliyor. Dolayısıyla, han sakinleri bir yana, on sekizinci yüzyıl flanörü alışkanlığına sahip birisi de kazara yolu düşüp bu mekândaki harekete şahit olabiliyor, ya da hanın nüfusu kalabalık, sırt çantalı, yerli-yabancı gezginleri de.

Devamı bu sayıda...

Yeşim Demir: “Tasarımcı bilgiyi organize eder, özgün bir cevap arayışında olur” - Necmi Sönmez - Yeşim Demir
Turan Erol - Mehmet Ergüven
Cansu Nur Şimşek - Ters Köşe Hikâyeler
Deforme Kelimeler ve Şeyler - Kültigin Kağan Akbulut
FragMENtaTION 33 - Merve Şendil

Bir Mühendisin Kültürel Yolculuğu - Şanel Şan Sevinç

BİLİM İNSANLARI YALÇIN VE EŞİ SERPİL AYASLI’NIN TÜRK KÜLTÜR VE SANATINA HİZMET VEREN VAKIF VE KURUMLARI HAKKINDA ŞANEL ŞAN SEVİNÇ BİR METİN KALEME ALDI, YAZIYI YALÇIN BEY’LE YAPILMIŞ SÖYLEŞİ TAKİP ETTİ.

Anadolu medeniyetlerinin izinde, Türk kültürünü ve kültürel mirasını dün-bugün-yarın ekseninde yapılan çalışmalarla geleceğe taşımak amacıyla kurulan, Boston, Washington DC ve İstanbul’da ofisleri bulunan iki vakıf; vakfın çalışmalarının sonuçlarını sunan bir marka; bugüne dair çalışmalar yapan bir sanat galerisi; Anadolu topraklarının boyar bitki ve böceklerinden kurulmuş bir Doğal Boya Laboratuvarı ve hepsinin arkasında yer alan mühendis bir çift Serpil ve Yalçın Ayaslı.

İki yaratıcı bilim insanının kültürel yolculuğuna dair görüştüğümüz Yalçın Ayaslı ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (Massachusetts Institute of Technology-MIT) master ve doktora eğitimini tamamlamış. Mikrodalga monolitik entegre devre (MMIC) teknikleri, GaAs “Field effect transistor” ve ilgili aygıtlar üzerinde teorik ve deneysel çalışmaları; çalışmalarıyla ilgili aralarında NASA ve Boeing gibi dev şirketlere satılan 15 adet patent, “Çok geniş band-monolitik yayılan dalga amplifikatörü” alanındaki çalışmalarından ötürü Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü (Institute of Electrical and Electronics Engineers-IEEE) Mikrodalga Ödülü ile devam etmiş, 1985 yılında Chelmsford, MA’de, NASDAQ borsasına kayıtlı olan Hittite Microwave Corp. isimli şirketini kurmuş ve 20 yıl boyunca CEO ve yönetim kurulu başkanlığı görevini yürütmüş. Hittite Microwave Corp. 2014 yılında Analog Devices Inc. isimli şirket tarafından satın alınmış.

Devamı bu sayıda...

Afrikalılar Kısmetlerini Neden Sattı? - Süreyyya Evren

ELMGREEN&DRAGSET KÜRATÖRLÜĞÜ’NDE “İYİ BİR KOMŞU” TEMASIYLA DÜZENLENEN ETKİLEYİCİ 15. İSTANBUL BİENALİ DÜŞÜNDÜRMEYE DEVAM EDİYOR. SÜREYYYA EVREN YAZDI.

“İyi bir komşu” teması 15. İstanbul Bienali’nde beklediğimden çok daha fazla ‘ev-odaklı’ ele alındı; mekânsallık beklediğimden çok daha fazla ‘ev mekânı’ etrafında tahayyül edildi. “Komşuluğun yeni yeri neresidir?”, “Komşuluğun bugün bizim için, veya daraltırsak bugün sanat(çı) için yeri neresidir?” gibi sorular karmaşıklığını koruyor halbuki.

Kavramların içine de bir mekâna girercesine girmek mümkün olduğuna göre kavramların komşulukları da ufukta tutulabilir durumda. Yaklaşımların, metinlerin, jestlerin hele hele anların komşuları, komşulukları az buz değil. Dolayısıyla Fred Wilson’ın Pera Müzesi’nde sergilenen Afro Kısmet (2017) işi komşuluğu kıtalar arası, zamanlar arası, kültürler arası ve sanatlar/zanaatlar arası kurgulamasıyla dikkat çekmedi değil.

Devamı bu sayıda...

İyi bir komşu hakkında düşünmek bienal olduğunda – Nazlı Pektaş