Mayaların Kayıp Şehirleri

Orta Amerika’ya gelen ilk misyonerler, ‘balta girmemiş’ ormanların kendilerine rastlantı eseri sunmuş olduğu mimarinin hangi eller tarafından inşa edildiğini uzun süre anlamadılar. Tam üç yüzyıl boyunca orman barındırdığı yeni yıkıntıları gün ışığına çıkarmayı sürdürdü. 20. yüzyılda araştırmalar hız kazandı: Fotoğraflar, kalıplar, kazılar… Ve Kayıp Şehirler’in sakinlerini gizleyen perde yavaş yavaş aralandı: Ormanların arasında müthiş bir uygarlık gizliydi.İşte bu kitap müthiş bir bir uygarlığı saran gizemli perdenin aralanış öyküsünü, uygarlığı da kucaklayarak anlatıyor. Mayaların Kayıp Şehirleri, YKY Genel Kültür Dizisi’ndeki diğer üç kitap, Bizans’ın Altınları – İsa: Beklenmedik Tanrı – Allah’ın Resulü Hz. Muhammed ile birlikte, çok iyi bildiğimizi düşündüğümüz, artık ilgi-lenmediğimiz ve hemen hiç tanımadığımız dünyalar, kişiler, yapıtlar, dönemler üzerine gitmeyi, bize yeni bakış açıları kazandırmayı amaçlıyor.

1502 yılındayız. Mayalar ikinci Katun yılının 4 Ahau günündeler. Dev bir ağaç gövdesine oyulmuş bir kanoya doluşmuş olan yirmi beş kişi; Batı'dan gelip Guanaja adasına doğru gidiyorlar. Ve işte orada, Honduras'ın körfez sularında eşine az rastlanır bir karşılaşma gerçekleşmek üzere...