Orhan Pamuk’un Edebi Dünyası
Kategori: Edebiyat
ISBN: 978-975-08-4222-1
Tekrar Baskı: 2. Baskı / 07.2023
YKY'de İlk Baskı Tarihi: 04.2018
Hazırlayan: Nüket Esen, Engin Kılıç
YKY İnternet Satış Fiyatı
Siparişiniz en geç 2 iş günü içerisinde kargoya teslim edilir.
Sayfa Sayısı | : 228 |
Boyut | : 13.5 x 21 cm |
Tekrar Baskı | : 2. Baskı / 07.2023 |
“Orhan Pamuk’un Edebi Dünyası”, Orhan Pamuk’un 2006’da Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmasının ardından yazar için düzenlenen ilk uluslararası nitelikte sempozyuma sunulan bildirilerin makalelerinden oluşuyor.
14-15 Mayıs 2007 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen bu ilk uluslararası Orhan Pamuk Sempozyumu makalelerinin kimisi yazarın tek bir eseri ya da iki eserini, kimisi Orhan Pamuk’u çevirmeyi, kimisi de yazarın Nobel Ödülü’ne kadarki eserlerindeki ortak temalarını incelikle ve derinlikle ele alıyor.
“Orhan Pamuk’un Edebi Dünyası”, Pamuk’un eserleriyle ilgili yapılan ilk makaleler derlemesi “Kara Kitap Üzerine Yazılar”ı hazırlayan Nüket Esen ve “Orhan Pamuk’u Anlamak”ı hazırlayan Engin Kılıç’ın ortak “Önsöz”lerindeki ifadesiyle “Orhan Pamuk okumalarını zenginleştiren değerli bir katkı”.
Yaratıcı Yazar: O Öteki Kişi
MURAT GÜLSOY
Bizde romanın zayıflıklarının nedenlerini tartıştığı makalesinde Tanpınar şöyle der: “Müslüman Şark, psikolojik tecessüsü pek az tanımıştır. Bazı umumi fikirlerin dışında insan ve insan ruhu onu pek az meşgul etmiştir. Kendisini metodik şekilde derinleştirmeye çalışanlar bulunsa bile, bu bir kültür için umumi bir terbiye mahiyetini alacak şekle girmemiştir. [...] Introspection, bu içe doğru çevrilmiş araştırıcı göz, günah çıkartma kürsülerinin dibinde gelişmiştir.”1 Bu saptamanın ne ölçüde gerçeği yansıttığı ya da geçerliliğini halen koruyup korumadığı ilginç bir araştırma konusu olabilir. Ancak söz konusu yazar Orhan Pamuk olunca, içebakışın etkili bir yaratıcı güç sağladığını söylemek çok da zor olmasa gerek. Pamuk başından beri, kendi yaratma süreçleri üzerine de düşünmüş ve düşündüklerini yazıya aktarmış bir yazardır. Tanpınar’ın sözünü ettiği içe doğru çevrilmiş araştırıcı gözü her an kendini didiklemekte ve bir öz-analizin yolunu açmaktadır.
Freud’un “Yaratıcı Yazarlar ve Gündüzdüşleri” adlı makalesi2 şu sorularla başlar: Yazarların bunca hikâye yaratırken kullandıkları kaynak nedir, bunca hikâyeyi nereden bulurlar, daha önce varlığından bile haberdar olmadığımız duyguların canlı izlenimlerini yaratmak için nasıl bir yöntem kullanırlar? Freud, kendine özgü bir dünya kuran ya da en azından çevresindeki dünyaya ait şeyleri, kendini mutlu edecek biçimde yeniden düzenleyen çocukların, oyun oynarken yaratıcı yazarlar gibi davrandıklarını iddia eder.